Yaşananların çoğu bitip tükenmek bilmeyen evren üzerindeki yuvarlak yere hapsedilmişti .
Gidecektim! beni anlayan ve dinleyen O'NUN yanına.
Anlatacaktim ! Anlattıklarımı günahın dalgalarında tutup götürecekti, hiçbir kıyıya vurmadan saklayacaktı ...
Sol yanımda depremler oluyor, patlamalar, infazlar, kargaşalar...
Sol yanımda koca bir cinayet var ! Temizlenmeyecek kadar büyük.. Günahlarıma prangalar vuracak ! Kalbim rutubetli ve pis..Kalbimi gün görmeyen bir hücreye hapsedip gözlerimin önündeki perdeleri açmam gerekir.
Kalbime masiva gerekir madem ki fitratimda sonsuzluğa karşı şiddetli bir aşk var ! O vakit sonsuzluğumu bulmalıyım ...
Evet ! Gidecektim beni anlayan ve dinleyen tek yere "seccademe" anlatacaktım ...Ama sessizlik içinde bir yaprak dahi kıpırdamayan orman gibiydi ...
İstediğim sonsuzlukta bir hata vardı. İstediğim sonsuzluk, istediğim ebedi, istediğim baki .. İstediğim bakiyi bana veren de baki mi ? Yine helezonlar halinde sessizlik cereyan ediyor !!
Yaşamaya değer sandığım hayatın nesini seviyordum ki, sonsuzluğu istiyordum ? Madem yaşamaya değer sandıklarım fanidir beni bırakıp gidecekler öyleyse onlar beni bırakmadan evvel ben onları bırakıyorum.
İşte bu hadsiz kalp baki sandığı faniden vazgeciyor...İşte kalbim bu halette ...
İşte o an ! Ormanın derinlerinden kalbime tüyler ürpertici ses yankılanır يا باقى انت الباقى "
Yalnız sen bakisin ve senin yarattıklarını bakileştireceğine iman ederim, madem sen bakisin, herşeye bedelsin, madem sen varsın o zaman herşey vardır ...
Fıtratım Baki olanı ister, baki olana aşıktır, bütün lezzetlerde sonsuzluğa tabidir o zaman sonsuzluk yoluna sarfolunan herşey de bekaya Mazhar olur...
Öyleyse tek hakikat, kalbi masivadan arındıran, ruhu bekalaştıran, günahların yaralarını tedavi eden Ya Baki entel Baki ! O zaman aklım ve kalbim muhabbet içinde seslenir :
يا باقى انت الباقى
Yorumunuz moderatörlerimiz onaylamadığı sürece sadece arkadaşlarınız tarafından görülecektir. İlginiz için teşekkür ederiz.