Endeks24 yazarı Ata Can, Seranit Granit Seramik A.Ş.’nin halka arz sürecine dair kapsamlı bir analiz yaparak, fiyat istikrarı fonu ve dağıtım politikalarına yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Şirketin halka arzına dair detayların yatırımcılar için yeterince şeffaf olmadığını belirten Ata Can, süreçte dikkat edilmesi gereken kritik noktaları gündeme taşıdı.


Halka Arzda Fiyat İstikrarı Fonuna Dair Çarpıcı Detaylar

Seranit’in halka arzında fiyat istikrarı işlemleri için ayrılan fonun büyüklüğü tartışma konusu oldu. Ata Can, fiyat istikrarı fonuna dair şu çarpıcı hesaplamayı paylaştı:

“Ortak satışından elde edilen net gelir 252,2 milyon TL. Bunun %20’si fiyat istikrarı işlemleri için ayrılmış, yani 50,4 milyon TL. Bu tutar, toplam halka arz büyüklüğünün yalnızca %2,8’ine denk geliyor.”

Yatırımcıların bu fonun ne anlama geldiğini iyi anlaması gerektiğini belirten yazar, fiyat istikrarı işlemlerinin hiçbir taahhüt içermediğini bir kez daha hatırlattı. Ata Can, yeterli talep toplanmaması durumunda fiyat istikrarı fonunun azaltılabileceğini veya tamamen devre dışı bırakılabileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Halka arzda yeterli talep oluşmazsa, örneğin #AKFIS örneğinde olduğu gibi, fiyat istikrarı işlemleri için ayrılan fon tamamen iptal edilebilir. Bu durum yatırımcılar için ciddi bir risk teşkil eder.”


Dağıtım Politikası: Küçük Yatırımcıya Engel mi?

Ata Can, halka arz sürecindeki dağıtım politikalarını da mercek altına aldı. Seranit halka arzında yüksek başvuru segmenti için %10’luk bir dilim ayrıldığını belirten yazar, bu segment için 750 bin adet (yaklaşık 9 milyon TL) alt sınır getirilmesini eleştirdi. Küçük yatırımcıların bu tür şartlarla süreç dışında bırakılabileceğini ifade eden Ata Can, şu değerlendirmeyi yaptı:

“750 bin adetlik bir başvuru şartı, yatırımcıları ciddi şekilde zorlar. Siz payları satmaya mı çalışıyorsunuz yoksa satmamaya mı? Bu tür düzenlemeler yatırımcı dostu görünmüyor.”

Halka arzda yurt içi bireysel yatırımcılara %75 oranında pay ayrıldığı belirtilse de bu tür alt limitler, yatırımcılar arasında eşit fırsatlar yaratılmadığına dair eleştirilere neden oldu.


Halka Arz Gelirlerinin Kullanımı

Seranit’in halka arzdan elde edeceği gelirlerin kullanım planı da yatırımcıların dikkatini çekiyor. Şirket, halka arz gelirlerini şu şekilde kullanacağını açıkladı:

  • %55: Borç ödemeleri

  • %30: İşletme sermayesi

  • %15: Satış ve pazarlama ağını güçlendirme ile dijitalleşme süreci

Ata Can, bu gelir planlamasını değerlendirerek, yatırımcıların bu tür açıklamalarda daha somut bilgiler beklediğini belirtti. Yazar, gelirlerin büyük bir kısmının borç ödemelerine ayrılmasının, yatırımcı güveni açısından yeterli olmadığını ifade etti.


Şeffaflık Eksikliği ve İzahname Eleştirisi

Ata Can, halka arz sürecindeki izahnamelerin karmaşıklığına ve eksik bilgilendirmelere de dikkat çekti. Şirketlerin izahnamelerde açık ve sade bilgiler sunması gerektiğini vurgulayan yazar, şu eleştiride bulundu:

“Kaç kişi izahnameyi baştan sona okuyup bu hesaplamaları yapıyor? Şirketler ve aracı kurumlar bu bilgileri bilinçli olarak karmaşıklaştırıyor. Yatırımcıların bilgilendirilmesi gerektiği halde süreç daha da zor hale getiriliyor.”


Fiyat İstikrarı Yeterince Güven Vermiyor

Ata Can, fiyat istikrarı işlemlerine yönelik şeffaflık eksikliğinin yatırımcı güvenini zedelediğini belirterek, şirketlerin alım emri taahhüdü vermesi gerektiğini savundu:

“Şirketler, halka arz sürecinde taşın altına elini koymak istiyorsa mutlaka günlük alım emri taahhüdü verecek. Aksi takdirde bu işlemler güven telkin etmez.”

Ata Can’ın detaylı analizleri, Seranit Granit Seramik A.Ş.’nin halka arzına dair birçok önemli soruyu gündeme taşıyor. Yatırımcıların süreçle ilgili detayları dikkatlice incelemesi ve özellikle fiyat istikrarı gibi kritik konularda bilinçli hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Özetle, halka arzda şeffaflık, dağıtım politikası ve fiyat istikrarı gibi konular, yatırımcıların dikkat etmesi gereken en önemli unsurlar olarak öne çıkıyor.